Sanata ve sanatçıya değer veren bir anlayışla Tekirdağ’ın kent kültürüne hizmet eden Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı etkinlikleri kapsamında yazarlar buluşması, söyleşi ve imza günü etkinliği düzenledi.
Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından Büyükşehir Belediyesi Hasan Ali Yücel Salonu’nda organize edilen yazarlar buluşması, söyleşi ve imza günü etkinliğine Aziz Merih, Barış Toptaş, Leman Can, Levent Güngör, Tuncay Dağlı, Şefika Koca ve Yahya Kaptan gibi birbirinden değerli yazar ve edebiyatçı katıldı.
Çok sayıda sanat ve edebiyatseverin yer aldığı etkinlikte, yazarlar, okuyucular için kitaplarını imzalarken bir yandan da eserler üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirildi.
BAŞKAN KADİR ALBAYRAK: “EDEBİYAT, KÜLTÜREL HAYATIMIZIN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR”
Programda bir konuşma gerçekleştiren Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, “Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak kent kültürüne hizmet etmeye devam ediyoruz. Yeni Hizmet Binamız, hizmet birimlerinin yanı sıra kültür merkezi işlevine sahip. Hasan Ali Yücel Salonu’muzda birbirinden değerli yazarlarımızı siz değerli kitapseverlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Edebiyat, kültürel hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır.
Vatan ve Hürriyet Şairimiz Namık Kemal’i edebiyat ve fikir dünyamıza kazandıran güzel Tekirdağ’ımızda edebiyat geleneğinin devam etmesi bizleri mutlu ediyor. Kaleme aldıkları eserlerle edebiyat ve kültür dünyamıza renk katan Tekirdağlı yazarlarımızla gurur duyuyoruz.
Söyleşi etkinliğimizin ardından değerli yazarlarımız Aziz Merih, Barış Toptaş, Leman Can, Levent Güngör, Tuncay Dağlı, Şefika Koca ve Yahya Kaptan kitaplarını sizler için imzalayacak. Değerli yazarlarımıza böylesine değerli eserleri bizlerle buluşturdukları için teşekkür ediyor, bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyor ve tüm katılımcılara sağlıklı, mutlu ve bol kitaplı günler diliyorum.” şeklinde konuştu.
ETKİNLİĞE LEMAN CAN’IN KONUŞMASI DAMGA VURDU
Etkinlikte konuşan Leman Can, “Serzeniş” kitabımda neyi anlattım?
Yaşamları boyunca hiç fil görmemiş olan üç kişiyi karanlık bir odaya koymuşlar ve odanın içindeki cisme dokunarak tarif etmelerini söylemişler.
Karanlık odada görmedikleri cisme dokunarak çıkan kişiler neye dokunduklarını tarif etmişler:
Birincisi: Dokunduğum şey pütürlü bir duvardı.
İkincisi:Dokunduğum şey kalın bir boruydu.
Üçüncüsü ise:“Dokunduğum şey bir büyük kaya idi.” diye tanımlamışlar.
Odanın ışığı yakıldığında içeride kocaman bir hayvanın, bir filin olduğunu görmüşler. Ben de görebildiğim kadarı ile odada fil olduğunu anlatmaya çalıştım. Ülkemizde ve komşularımızda yaşananların bir planın parçası olduğunu anlatmaya çalıştım. Son yirmi yılda yaşadıklarımızı unutmamak ve gençlere unutturmamak adına tarihe kısa notlar düştüm.
Biliyoruz ki “Tarihi bilmeyen hali tahlil edemez, geleceğe hükmedemez”. Ve ancak “tarihten ders alınırsa tekerrür etmez”.
BOP’un (Büyük Ortadoğu Projesi) eş başkanı olmakla övünen bir parti başkanının 100 yıllık bir Cumhuriyete verdiği zararları aktarmaya çalıştım. 3 Y’yi (Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar) bitireceğiz vaadiyle iktidara gelenlerin dünyanın sayılı zenginleri arasına girdiklerini vurguladım. Hukuku nasıl guguk haline getirdiklerini, tuzun koktuğunu söyledim. Din tacirliği yaptıklarını örnekleriyle gösterdim.
Yolgeçen hanına çevirdikleri ülke sınırlarından giren kaçak göçmenlerin demografik yapıyı ve rejimi tehdit ettiğine dikkat çektim. Kısacası bu ülkeyi yönetenlerin ülkemizi “Dar-ül Harp” saydıklarını anlatmaya çalıştım. “Söylenmek” yerine “söyledim”. Kulakları olanlar duysun, gözleri olanlar görsün diye. Eleştirdim ve çözüm önerileri sundum.
BUGÜN;
Biz Cumhuriyetimizin 100 üncü yılını kutluyoruz ama bu ülkenin Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Cumhuriyeti “anma” töreni düzenliyor. Demek ki sayesinde o makamlara geldikleri Cumhuriyeti hala hazmedememişler ki “kutlama“ değil helvası yapılması gerektiğine inanıyorlar.
Hem de bunu, başında “Milli” ibaresi olan bir kurum yapıyor. Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyeti kuran kadrolardan, bu uğurda canını verenlerden :“Cumhuriyetçilik” ilkesini bir kenara atıp ülkenin kaderini tek kişiye bağladığımız için, Siz kuruculara “iki ayyaş” diyen bir iktidara tahammül ettiğimiz için, Bu ülkeye kazandırdığınız tüm değerlerin satılmasına ses çıkarmadığımız için, Ülkemizin şeyhler, dervişler ve meczuplar çiftliğine çevrilmesine seyirci olduğumuz için, Dünya tarihine altın harflerle yazdığın Türk Kadınının adına ve haklarına sahip çıkmadığımız için özür diliyorum.
Ancak tüm olumsuzluklara rağmen ümidimizi asla kaybetmedik ve kaybetmeyeceğiz. Cumhuriyetin ilelebet payidar kalması için nöbetteyiz. Teşekkür eder saygılar sunarım” dedi.
Bu haber Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin Kendi sitesinden botlar yardımıyla otomatik olarak eklenmiştir. Bu içerikte Çorlu’da Haber editörleri herhangi bir müdahalede bulunmamıştır. |
