TEKİRDAĞ’da Çorlu Kaymakamı Cafer Sarılı, ilçede uzun süredir bağımlılıkla mücadele ettiklerini söyledi. Sarılı, ailelerin bağımlı çocuklarıyla ilgili talebini belirterek, “Yere göğe sığdıramadığımız evlatlarımızı, ‘Vallahi alın bu çocukları, cezaevine gönderin, tutuklayın’ diyorlar” dedi.
Çorlu Kaymakamlığı tarafından Halk Eğitim Merkezi’nde ‘Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştaya Kaymakam Cafer Sarılı ile İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Kaymakam Sarılı, Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi Araştırma Merkezi’nde (AMATEM) geçen yıl başvuran ve ayakta tedavi görenlerin sayısının 6 bin 597, yatarak tedavi olanların ise 590 kişi olduğunu söyledi. Uyuşturucunun ülke için ciddi sorun haline geldiğini söyleyen Sarılı, “Çorlu’da biz uzun zamandır bağımlılıkla mücadele ediyoruz. Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu, diye bir kurul var. Şubat ayında kurul yaptığı toplantıda ilçe, il ve ülke düzeninde bağımlılıkla mücadele çalışmaların ivme kazandırılması ve faaliyetlerin yaygınlaştırılması amacıyla tüm tarafların içinde yer alacağı, herkesin sorunları ve çözüm önerilerini paylaşacağı ‘Ben Olsaydım’ etkinliği yapılmasına karar verildi” dedi.
Madde bağımlısı çocukların ailelerinin, kaymakamlıklara ve ilgili birimlere başvurduğunu belirten Kaymakam Sarılı, “Yere göğe sığdıramadığımız evlatlarımızı, ‘Vallahi alın bu çocukları, cezaevine gönderin, tutuklayın, kapalı bir yere koyun’ diyorlar. Gerçekten öyle manzaralar var. Bu ciddi bir sorun, ülkemizin ciddi bir sorunu bu uyuşturucuyla mücadele. 2021 yılında AMATEM’e tedavi için başvuran ve ayaktan tedavi olan kişi sayısı 6 bin 597, yatarak tedavi alan sayısı ise 590 olan var. Ben burada AMATEM’i kuranlardan Allah razı olsun, diyorum. İyi ki kurmuşlar. Burada tedavi olan sağlığına kavuşan birçok insanımız var” dedi.
‘RAKAMLAR YÜKSEK’
AMATEM’de 1 yılda tedavi görenlerin sayısının yüksek olduğunu ve bunun düşürülmesi gerektiğini kaydeden Sarılı, “Bu rakamlar yüksek. Bizim düşünmemiz lazım. Ne yapmamız lazım bu rakamları düşürebilmek için? Başta önlemek lazım. Yani çok sevdiğim bir cümle var aslında. Risk yönetimi mi, kriz yönetimi mi? Biz bir kere kriz yönetimini daha çok seviyoruz. Bir deprem oluyor, canla başla hepimiz o insanları kurtarmak için uğraşıyoruz. Kızılay’ıyla AFAD’ıyla insanımız böyle.
Yardımsever bizim insanımız. Bakıyorsun hiç kendisiyle ilgisi alakası olmadığı yerlerde bile o insanları kurtarmaya çalışıyor. Kriz yönetimini iyi yapıyoruz ama risk yönetimini iyi yapıyor muyuz? Bence yapmıyoruz. Uyuşturucuyla mücadele de böyle. Bizim buna karar vermemiz lazım. Bana göre eğer riski iyi yönetebilirsek kriz yönetimine gerek kalmayacaktır. Bu çalıştayda ‘Ben olsaydım şunu yapardım, ben olsaydım şöyle yapardım’. Biz bu çıktı sonuçlarını önce kendimiz ilçemize değerlendireceğiz sonra da bakanlığa göndereceğiz. Akıl akıldan üstündür, diyorum. Bu ilçeyi tek başımıza biz yönetmiyoruz. Hep beraber sizlerle beraber yönetiyoruz” diye konuştu.