Olgay GÜLER/EDİRNE, (DHA)- TÜRKİYE’nin en büyük üretici kuruluşlarından Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Trakya Birlik) Başkanı Şafak Kırbiç, ekim dönemi yaklaşan ayçiçeğinde kuraklık ve fiyatların gerilemesiyle birlikte üreticinin ekip ekmeme konusunda tereddüt yaşadığını belirterek, “Önümüzdeki dönemde yağışları alamazsak ciddi bir rekolte kaybı oluşur. Önümüzdeki süreçte bölgelerde ekiliş alanlarında azalma olursa ülkemizde hem üretim alanlarının düşmesi hem de yağıştan, kuraktan dolayı bir azalma oluşursa tabii ki sıkıntılar oluşabilir. Bu da ülke üretimini geçtiğimiz yıllardan biraz daha aşağıya getirebilir” dedi.
Türkiye’nin yağlık ayçiçeği ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sinin karşılandığı Trakya’da, ekim dönemine hazırlanan üretici, kuraklık endişesi yaşıyor. Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç,”Önümüzdeki dönemde ürünle ilgili sıkıntılar, üretimiyle ilgili sıkıntı yaşanma ihtimali görülmekte. En çok yağış almamız gereken dönemde yani kasım, aralık, ocak, şubat ayları kurak geçti. Kar yağışı olmadı. Geçtiğimiz yıllarda da bölgemizde özellikle olmamıştı. Ülkemizde de baktığımızda, ülke genelinde dahi diğer yıllardaki kar yağışının yoğun olduğu illerde oralarda bile diğer yıllara nazaran kar yağışı çok fazla olmadı. Tabii İç Anadolu Bölgesi’nde de ciddi bir kuraklık var. Trakya bölgesinde var. Bizim bölgemizde de yağış miktarlarına baktığımızda gerçekten çok büyük bir düşüş var. Bölgemizde, kuzeyimizdeki barajlarda su seviyelerinde ciddi bir azalma mevcut. Hatta son açıklamalara göre işte Kayalı Barajı’ndan mısır üretimine ciddi bir potansiyele sahip olan Kavaklı bölgesine, su seviyesinin düşüklüğünden dolayı bu süreçte su verilmeyeceğiyle ilgili duyumlarımız var. İnşallah önümüzdeki günlerde bir miktar yağış alırsak oralarda da bir su seviyesinde yükselme olur” dedi.
‘YILLIK YAĞIŞ ORTALAMASININ ÇOK ALTINDAYIZ’
Üretimin artmasının önümüzdeki dönemde alınacak yağışa bağlı olduğunu dile getiren Kırbiç, “Önümüzdeki süreçte ciddi bir yağış alırsak baraj seviyelerinde yükseliş, toprağın doygunluk noktasında da bir artış oluşur. Çünkü bölgemizde özellikle Edirne bölgesinin yıllık yağış ortalaması 500-600 milimetre. Ancak şu ana kadar baktığımızda bunun çok altındayız. Önümüzdeki günlerde bölgemizde ayçiçek ekim dönemi başlıyor, hatta bazı yerlerde başladı. Şu anda da buğdaylara gübre, ilaç atılma dönemi. Şu anda buğdaylarda çok büyük bir sıkıntı görülmemekte ancak önümüzdeki günlerde buğdayın boyu arttıkça su emme, su çekme oranı artacaktır. Bu da şu anda toprakta bulunan mevcut su miktarını çok kısa sürede tüketecek anlamına gelmekte. Yarından sonra bölgemizde bir miktar yağış beklenmekte. İnşallah bu yağış gelirse bir miktar toprağın doygunluk süreci oluşur” diye konuştu.
‘BAZI BİTKİLER KURAKLIKTAN GELİŞİM GÖSTEREMİYOR’
Yağışların az olmasının üretime yansımaması yönünde temennide bulunan Şafak Kırbiç, “Bildiğiniz gibi bu son süreçte dünyamızda kurak tüm bölgelerde var. İşte bugün baktığımızda da doğudaki bazı bölgelerimizde, güneydoğuda sel felaketi var. Orada tarım alanlarının etkilenmesi mümkün. Bir tarafta iklim değişikliğinde uzmanlar yıllar önce söylemişti. Ya çok büyük kuraklıklar yaşanacak ya da sel felaketiyle işte seller, heyelanlar, erozyonla toprağımızın verimli katmanları gitmekte. Kuraklıkla ilgili tabii bitkilerimiz gelişme sağlayamamakta. Verim düşüşleri yaşanmakta. Bunlar için tabii birtakım önlemlerin alınması gerekmekte. Bölgemiz için kuzey tarafımızda bizim birtakım baraj projelerimiz var. Sulama göletleriyle ilgili projeler var. Bunların bir an önce faaliyete geçmesi gerçekten önem arz etmekte. Çünkü bugün baktığımızda Meriç ve Tunca nehirlerinin bile debileri en yüksek debide akması gerektiği dönemlerde düşük seviyede” ifadelerini kullandı.
‘YAĞIŞ AZLIĞI AYÇİÇEĞİNDE REKOLTE KAYBINA YOL AÇAR’
Yağış azlığının özellikle ayçiçeği gibi kritik bitkilerde rekolte kaybına yol açabileceği uyarısında da bulunan Kırbiç, “Bu yağışları alamazsak ciddi bir rekolte kaybı oluşur. Zaten ayçiçeğinde sizin de bildiğiniz gibi ülkemizin ihtiyacını karşılayamamaktayız. Yani yaklaşık yüzde 65-70 oranında ülke ihtiyacını karşılamaktayız. Bu yıl için o üründe çok sıkıntı yaşanmadı. Çünkü bu tahıl koridorundan dolayı. Kuzeydeki Rusya- Ukrayna savaşından sonra o bölgedeki ürünlerden ülkemize girdi. Ancak önümüzdeki süreçte bölgelerde ekiliş alanlarında azalma olursa ülkemizde hem üretim alanlarının düşmesi hem de yağıştan, kuraktan dolayı bir azalma oluşursa tabii ki sıkıntılar oluşabilir” dedi.
‘AYÇİÇEĞİNDE FİYATLAR DA DÜŞÜŞTE’
Ayçiçeğinde piyasa fiyatlarının da düşüş eğiliminde olduğuna dikkat çeken Şafak Kırbiç, “Şu anda tabii fiyatlar geçen yılın yaklaşık yüzde 30 altında. Geriye dönüp baktığımızda ülkemizde fiyatı düşen herhalde başka bir ürün ben bilmiyorum. Bir tek ayçiçeği yağı fiyatı düştü. Geçtiğimiz yıl da beşlik tenekeler yaklaşık 200 lira civarına çıkmıştı. Şu anda baktığımızda 140-150 lira bandında. Bu da tabii üreticimizi de tedirgin etmekte bu aşamada. Çünkü bizim kampanya döneminde 12 liraya aldığımız 40 baz yağ bazlı ayçiçeğinin şu anda ithal maliyeti 10 liranın altında. 6-7 ay önce baktığımızda biz bunu o gün itibarıyla 12 liraya aldık. Bugün 9,5- 10 bandında. O günkü maliyeti bugüne vurduğumuzda operasyon maliyeti ve finansman gideriyle yaklaşık 13,5 lira 12 liraya aldığımız ayçiçeğinin. Bu da tabii kurumsal anlamda da bizi zorlamakta” diye konuştu.
Şafak Kırbiç, üreticinin şu anda ayçiçeğinde ekip ekmeme konusunda kararsızlık içinde olduğunun altını çizerek, “Fiyatlar gerilediği için çiftçimiz de bunu ekip ekmemeyle ilgili kararını bugünlerde verecek. Çünkü daha önce ülkemizde ekilmeyen bölgelerde ayçiçeği ekimi yapılmıştı. İç Anadolu Bölgesi’nde, Karadeniz Bölgesi’nde, Ege’de ciddi üretimler oluştu. Ancak oralardaki fiyatlar hasat döneminde çok dip yapmıştı. Bu yüzden de oradaki üreticilerin ürün deseninde değişikliğe gidileceği beklenmekte. Bu da ülke üretimini geçtiğimiz yıllardan biraz daha aşağıya getirebilir. Bence bununla ilgili de bir tedbir almak gerekiyor. Çünkü ayçiçeği ithalatında gümrük vergileri 1 Ocak itibarıyla sıfırlandı. Bu da fiyatlarda bir gevşeme oluşturdu tabii. Ancak üreticimizin para kazanması ve bu ürünün aidiyeti, devamlılığı gerekmekte. Bu da çiftçinin para kazanmasına bağlı. O yüzden tekrar desteklerle, fiyat politikasıyla, gümrük vergileriyle çiftçimiz desteklenmeli ve bu ülke üretimini arttırmamız gerekmekte. O da acilen bugünlerde olmalı, çünkü çiftçimiz kararını verecek. Ayçiçeği mi başka bir ürün mü? Onun için içinde bulunduğumuz süreç gerçekten çok önemli” diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI