Bilim adamları her geçen gün yaklaşmakta olduğu uyarısı yaparken, sanayici Veysi Sinan Bozdemir de büyük İstanbul depreminin en az kayıpla atlatılması yönündeki önerilerini “7 Nokta” adıyla kitaplaştırdı. Ülkesini seven bir iş adamı olarak, “Bir çözüm var” deyip büyük İstanbul depreminin çözüm planlarını içeren “7 Nokta” kitabını kaleme aldığını belirten Veysi Sinan Bozdemir konuyla ilgili çarpıcı tespitler yapıyor. Veysi Sinan Bozdemir, beklenen büyük felakete karşı “köprüden önce son çıkış” uyarısı niteliğindeki çalışmasında her şeyden önce yapılması gerekenin İstanbul’un nüfusunun azaltılması olduğuna dikkat çekiyor. “Depremden minimum zarar görmek için tek çare İstanbul nüfusunun azalmasıdır. Nüfusun azalması için tek çare tersine göçtür” diyen Veysi Sinan Bozdemir, bunun nasıl yapılması gerektiğine yönelik planlara da kitabında ayrıntılarıyla yer veriyor. Köyden kente göçün İstanbul gibi diğer şehirler içinde benzer sorunlar oluşturduğunun altını çizen Veysi Sinan Bozdemir, “Öyle bir modelleme ortaya koymalıyız ki, sadece İstanbul değil diğer şehirleri de bu yöntemle rahatlatmalıyız. Tersine göç başarıldıktan sonra büyük şehirlerdeki rantı düşürüp daha kolay kamulaştırma ve kentsel dönüşümün önü açılabilir” diyor.
Veysi Sinan Bozdemir, kitabı yazma sebebini ve büyük İstanbul depremine karşıyapılması gerekenler konusundaki tespitlerini şöyle sıralıyor:
Bir sorun var, yaklaşan büyük İstanbul depremi ile ilgili kimse bir şey yapmıyor, yapamıyor ve ben bir çığlık atmak istiyorum, bu sebep ile yazdım. Bu benim ve hepimizin borcudur.
Bir mühendis için yazmak çok kolay değil size elimden gelen en iyi şekilde aklımdakileri sunmaya çalıştım.
Türkiye’nin yaşayacağı öngörülen büyük felaket İstanbul depremi öncesi; ülkemiz doğru ekonomik model ile yönetilebilir ise felaketin herkes için en az hasarla atlatılabileceğini hepimiz bilmeliyiz. Aksi taktirde; yaklaşmakta olan bu büyük felaketin ülkemizi asgari 30 yıl boyunca uğraştıracak sancılı bir sürecin içine sürükleyeceğini birçok kişi ile birlikte görüyorum.
Ülkemizde birçok bilim insanı uyarısını yapıyor ama sonuç olarak büyük depremden önce ne yapılacağını kimse anlatmıyor. Çünkü alınacak önlemlerin; zaman, finans, kanun yönünden imkansız olduğu düşünülüyor. Tüm ülke yönetimi zamana oynuyor. Tabir doğru ise, bu büyük bomba hangi zamanda, hangi siyasi iktidarın elinde patlayacak diye yazı/ tura atılıyor.
Farklı bilim dallarındaki verileri analiz ederek bir modelleme ortaya çıkardım. Burada amacım bilimsel bir makale yazmak değildir; bundan öte insanlarımızı uyarabilmektir. Yazdıklarımın görsel hafızada da etkin olabilmesi için karikatür sanatı ile güçlendirip kitabıma ekledim. Esas amaç; analiz-kurgu-görsel hafıza çalıştırılarak uyarının her düzeydeki okuyucuya kolaylıkla anlatılabilmesidir
Tarihe bu notu düşüyorum, umuyorum ve istiyorum ki bu çalışma eyleme dönüşecektir.