
Olgay GÜLER / EDİRNE, (DHA)- TÜRKİYE ile Bulgaristan arasında, bölgedeki su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir kullanılması ve yönetilmesinin hedeflendiği proje kapsamında, Trakya Üniversitesi’nde ‘Mavi Büyüme Pazarı ve Çevre Teknolojileri Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Prof.Dr. Murat Türkyılmaz, denizlerde gittikçe artan mikro plastiklerin oluşturduğu tehdide dikkat çekerek, “Mikroplastikler geleceğin sorunu olacak. Böyle devam ederse 2050 de denizlerde, canlılardan çok plastik olacak. Bir yerde buna dur dememiz gerekiyor” dedi.
Trakya Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen ve türünün en yüksek bütçeli sınır ötesi iş birliği çevre projesi olan “Mavi Büyüme için Sınır Ötesi İş Birliği: Mavi Büyüme Laboratuvarları” kapsamında düzenlenen Proje Pazarı kapılarını açtı. Üniversitenin Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte; mavi büyüme ve sürdürülebilir kalkınma, döngüsel ekonomi ve su sistemleri, çevresel korumada inovasyon ile sınır ötesi sular ve kirlilik başlıkları altında fuarlar açıldı. Etkinliğin bugün yapılan açılış programına Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Bulgaristan Edirne Başkonsolosu Borislav Dimitrov, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama genel müdür yardımcısı Serdar Öztürk, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Erhan Tabakoğlu da katıldı.
‘GELECEĞİN SORUNU MİKRO PLASTİKLER OLACAK’
Proje sorumlularından, Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Murat Türkyılmaz, açılışta yaptığı konuşmada, özellikle denizlerdeki mikro plastiklerin çevreye yarattığı tehdide dikkat çekti. Bulgaristan – Türkiye sınırından başlayarak 12 noktada denizden ve nehirlerden numuneler aldıklarını söyleyen Türkyılmaz, “Projede, Bulgaristan – Türkiye sınırından başlayarak 12 istasyondan numune aldık. Meriç nehri, Enez ve Saros Körfezi’nin sonuna kadar. Burada özellikle mikro plastiklere baktık. Sonuçları Nisan ayında çıkacak. Mikroplastikler geleceğin sorunu olacak. Tüm plastikleri düşündüğümüzde bir 8’inci kıta kadar bir plastik var. 2020 yılında 235 milyon ton plastik üretildi ve bunun sadece yüzde 90’ı dönüştürülebildi, geri kalan yüzde 10’u çevreye bırakıldı” dedi.
‘2050’DE DENİZLERDE CANLILARDAN ÇOK MİKRO PLASTİKLER OLACAK’
Yapılan araştırmalara göre 2050 yılında denizlerde, canlılardan çok mikro plastiklerin olacağını söyleyen Türkyılmaz, “Artık dünyamız yaşlı. Kendini temizliyor ama siz olandan fazla kirletirseniz o noktadan sonra temizleyemiyor. İyi bir şekilde bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Mikro plastikler yani 5 milimetrenin altındaki plastikler yapılan çalışmaya göre herkesin vücudunda var. 2500 çocuk üzerinde kan ve idrar analizi yapılmış, yüzde 97’sinin kanında ve idrarında bu mikro plastiklere rastlanmış. Daha kötüsü, annelerin sütünü toplamışlar ve mikro plastik araştırmışlar. Annelerin sütünün yüzde 99’unda rastlanmış. Daha doğarken mikro plastikleri almaya başladık. Bu konuda Amerika’da yapılan bir araştırma var. Buna göre böyle devam ederse 2050 de denizlerde, canlılardan çok mikro plastik olacak. Bir yerde buna dur dememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘STRATEJİK ÖNEMİ OLAN BİR PROJE’
Bakanlığın Avrupa Birliği Başkanlığı Mali İşler ve Proje Uygulama genel müdür yardımcısı Öztürk de, söz konusu projeyle bölgedeki su kalitesinin korunmasıyla ilgili kurumsal ve teknik kapasiteyi arttırmayı hedeflediklerini dile getirdi. Öztürk, “Türkiye – Bulgaristan arasında hayata geçirilen bu proje neredeyse 3.5 milyon Euroluk bütçesiyle bizim için bir ilk ve aynı zamanda stratejik öneme ait bir proje. Projede sınırötesi işbirliği bölgesindeki ortak su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir kullanılması ve yönetilmesi hedeflenmekte. Bununla birlikte Avrupa Birliği’nin yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma hedefiyle de tam olarak örtüşen bir proje. Bu proje ile birlikte su kalitesinin korunmasıyla ilgili özellikle kurumsal ve teknik kapasiteyi arttırmayı hedefliyoruz” dedi.
‘KOMŞUMUZ KİRLİYKEN BİZ TEMİZİZ DİYE ÖVÜNEMEYİZ’
Rektör Tabakoğlu ise türünün en büyük bütçeli projesinin içinde olmaktan gurur duyduklarını belirtti. Tabakoğlu, “En büyük bütçeli projenin içerisinde olmaktan gurur duyuyoruz. Devlet imkanlarını öngördük, Avrupa birliğinin ve diğer projelerin varlığı çok önemli. Bunun yanında öğrencilere düşen uluslararası olmaktır. Bu projenin varlığı bir ispattır. 5 sınır kapısıyla Avrupa’ya bağlanan bir il, eskiden beri Edirne’nin başkent olmasıyla beraber bu bölgenin bir farkındalığı vardır. Özellikle söylenmesi gerek çevredir. Çevre, su, hava hepimizin. Komşumuz kirliyken biz temiziz diye övünemeyiz. Üniversite ile rekor bir projeye imza attık. 2 üniversite uluslararası arenada buluşmuş oldu” diye konuştu.
‘ULUSLARARASI TECRÜBELER ÇOK ÖNEMLİ’
Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık projenin bölge turizmi ve geleceği açısından önemine vurgu yaptı. Vali Kırbıyık, “Turizm niteliğini arttırabilmek ya da diğer alanlarda olduğu gibi kalkınmayı, büyümeyi nasıl sağlayabiliriz, bu bağlamda deniz turizmini nasıl kullanabiliriz, bu çalışmalar son derece önemli. Aslında şehrimizin bir sorunu da burada ortaya çıkıyor. Turizmde bizim niteliksel mi niceliksel mi konuşmamız gerektiğini hep birlikte tartışmamız lazım. Aslında niteliksel artışı sağlayabilmek için uluslararası tecrübeler çok önem arz ediyor. O anlamda ben bu projeyi çok önemli buluyorum. Önümüzdeki dönemde de bu sınır ötesi işbirliklerinin hızlandırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.(DHA)
FOTOĞRAFLI
Sitemiz
abonesidir. Bu kategoride yer alan haberler Demirören Haber Ajansı Muhabirleri tarafından geçilen haberlerdir ve sitemiz editörleri tarafından herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır.
Haber ve resimlerin telif haklarından dolayı kullanımı yasaktır. Yazılı izni alınmadan hiçbir yazılı, görsel, işitsel içerik kopyalanamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz veya satılamaz. Aksi halde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na ve 6102 sayılı maddesine göre gerekli işlemler uygulanacaktır. © Copyright 2014 |