Ünsal YÜCEL/EDİRNE, (DHA)- EDİRNE’nin Keşan ilçesinde, yerleşim alanlarına 160 metre mesafedeki, bir süre faaliyete geçtikten sonra çalışmaların durdurulduğu taş ocağı için Edirne Valiliği’nin ‘ÇED gerekli değildir’ kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için, Edirne Bölge İdare Mahkemesi’ne açılan dava kapsamında, bilirkişi heyeti bölgede inceleme yaptı.
Keşan ilçesi Aşağı Zaferiye Mahallesi sınırlarında kalan ve Yeni Mahalle’deki Belkoop Evleri’ne 160 metre mesafede bulunan eski taş ocaklarının, 20 yıl aradan sonra yeniden faaliyete geçirilmesi yargıya taşındı. Keşan Kent Konseyi ve çevre halkı tarafından, taş ocağının Edirne Valiliği’nin verdiği, ‘ÇED gerekli değildir’ kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için, Edirne Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Dava kapsamında, bugün bilirkişi heyeti taş ocaklarında inceleme yaptı. CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, çevre dernekleri, bazı siyasi partilerin temsilcileri ile bölge halkı da taş ocağının bulunduğu alana gelip bilirkişi heyetinin incelemesini izledi.
‘HEPİMİZ RAHATSIZ OLMAYA BAŞLADIK’
Bilirkişi incelemesinde konuşan davacı Yukarı Zaferiye Mahallesi Muhtarı Nedim İşlek, bölgenin geçmişte, ‘sarı kız’ olarak adlandırılan mesire alanı olduğunu belirterek, “Sarı kız bölgesine taş ocakları gelmeden önce bu bölgemiz mesire alanımızdı. Orman olarak kullanıyorduk. Dere vardı. Benim çocukluğum buralarda geçti. Taş ocakları geldiğinde buraların ekolojik dengesi bozuldu. Suyumuzun akması gereken yerde biz molozların üzerinde duruyoruz. Burası Keşan’ın yaşam alanıydı. Taş ocakları kapandıktan sonra tekrar faaliyete geçtiğini öğrendik ve hepimiz rahatsız olmaya başladık” dedi.
‘PATLAMA SESLERİ DE GELİYORDU’
Bölgede yaşayanlardan davacı Vedat Özöbek, taş ocaklarının yeniden faaliyete geçmesiyle gürültü ve toz ortaya çıktığını ifade ederek, “Pencerelerimizi açamadık. İş makineleri 1 derken 5 tane oldu. Arkasından patlama sesleri de geliyordu. Biz korkuyoruz da bir taraftan. Çünkü daha önceki patlamalarda sıçrayan taşlar eşeği öldürmüş. Biz bu patlamaları çekmek zorunda mıyız? Bu kadar gürültü ve toz içerisindeyiz. Evlerde pencereler açılamıyor. Pazar demeden, cumartesi demeden sabahın erken saatlerinde müthiş gürültüyle çalışıyorlar ve sesler şehir merkezinden duyuluyor. Biz gerçekten mağduruz. Kamyonlar arka arkaya geçiyor ve trafiğe çıktığımız zaman zor anlar yaşıyoruz. Şehir merkezinde bunların olmasını istemiyoruz” diye konuştu.
‘2 DEFA PARA CEZASI KESTİLER’
Davacıların avukatı Bülent Kaçar ise bölgede hukuka, bilime ve toplumun zararına faaliyetler yapıldığını dile getirerek, “Devlet ciddiyeti açısından da toplum açısından da ciddi sıkıntılar ve büyük mağduriyetler yaşandı. Proje alanına en yakın yerleşim alanı 170 metre. Saros FSRU’nun ÇED başvuru dosyasında, nihai ÇED raporunda liman inşaatındaki taşların Mecidiye’deki İbrice Limanı’ndan temin edileceği yazdığı halde oradan almayıp, gelip buradan hiçbir izin, onay almadan direkt buradan taş almaya başladı. Ne zamanki Keşan sivil toplumu, Keşan kamuoyu ve müvekkiller kaymakamlığa, valiliğe, savcılığa başvurdular, geldiler 2 defa para cezası kestiler. ÇED başvuru dosyasında patlatma yok ama gördünüz, dinamit patlattılar burada. Defalarca, aylarca” ifadelerini kullandı.
‘DİNAMİT VEYA HİÇBİR PATLAYICI MADDE KULLANMADIK’
BOTAŞ Yapı Denetim Komisyonu Başkanı Ersin Yılmaz ise bölgede hiçbir patlatma malzemesinin kullanılmadığını kaydederek, “Patlatma malzemesinin kullanılabilmesi için ayrı bir prosedür vardır. Biz kırma yöntemiyle aldık. Onlar patlatma değil. Patlatma farklıdır. Bizim kırma yöntemiyle yaptığımız işlemde buradan 2 metre ötesine taş gitmez. Sarsıntıyı da mesafeyi dikkate aldığında hissetmezsin. ‘Binalar çatladı’ deniliyor. Binalarda eğer çatlak var ise bizim buradaki kırma işleminden olmaz. Bu mesafeye etki etmesi mümkün değil. Bu fene, fizik kurallarına ve matematik hesaplarına aykırı bir durumdur. Buradan başka taraflara taşın gitmesi mümkün değil. Burada patlatmaya yönelik hiçbir sondaj yok. Daha önce yapılmış olabilir. Biz burada önceki ocaklardan kalan kırma taşları topladık. O taşlardan büyük parçaları kırdık. Burada dinamit veya hiçbir patlayıcı madde kullanmadık. Ruhsat da almadık, böyle bir başvurumuz da yok” dedi.
Daha sonra bilirkişi heyeti bölgede inceleme yaptı. Bilirkişinin en geç 2 ay içinde hazırlayacağı raporu mahkemeye sunacağı bildirildi. (DHA)
FOTOĞRAFLI
Sitemiz abonesidir. Bu kategoride yer alan haberler Demirören Haber Ajansı Muhabirleri tarafından geçilen haberlerdir ve sitemiz editörleri tarafından herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır.